Öğrenme; bilgiyi algılama, organize etme, depolama ve gerektiğinde bu bilgiyi geri üretmeyi içeren ve yaşam boyu süren kapsamlı bir süreçtir. Öğrenme süreci sırasında, bireyin bilgi kazanımının güçleşmesi ve öğrenme alanlarının etkin bir şekilde işlev görmemesi halinde Özgül Öğrenme Güçlüklerinden bahsedilir. Özgül Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG); organik bir nedene bağlı olmaksızın bireylerin okuma, yazma, dinleme, anlama, kendini ifade etme ya da matematik alanında yaşıtlarına ve zekasına göre beklenilenin önemli ölçüde altında olması olarak tanımlanabilir. “Özgül Öğrenme Güçlüğü” yerine “Özel Öğrenme Güçlüğü”, “Özgül Öğrenme Bozukluğu”, “Öğrenme Bozukluğu”, “Öğrenme Güçlüğü” gibi terimler de kullanılabilmektedir. Tedavisi mümkün bir durumdur.
Öğrenme, sadece yeni bir beceri kazanma ya da akademik bir alanda yetkinleşme olarak görülmemelidir. Öğrenme sürecinde yer alan, bireyin öğrenme deneyimlerinde ortaya çıkan aksaklıklar kişinin tüm yaşam kalitesini etkileyebilmektedir. Özgül Öğrenme Güçlüğünün nedenleri henüz tam olarak bilinmemekle birlikte; çeşitli genetik ve çevresel etmenlerin rol oynadığı, biyolojik temele dayanan ve nörogelişimsel tanı alan yapısal bir bozukluk olduğu düşünülmektedir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı konulabilmesi için iki şart söz konusudur:
1-Bireyin akademik başarısında belirgin düşüklük.
2-Bu durumun aşağıdakilerle açıklanamaması:
- Görme, işitme sorunları
- Yetersiz eğitim
- Sosyoekonomik sorunlar (düşük gelirli aile, kalabalık ev ortamı vb.)
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
- Depresyon, Kaygı Bozuklukları
- Zeka Geriliği: Özgül öğrenme güçlüğünde genel bir zeka geriliği olmaması gerekir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü olan çocuk;
- Normal ya da normal üzerinde bir zekaya sahiptir.
- Duyusal bir kusuru yoktur.
- Psikiyatrik ve nörolojik herhangi bir tanı almamıştır.
- Standart bir eğitim-öğretime rağmen kronolojik yaşına ve zekasına uygun paralelliktebaşarı gösteremez.
- Skolastik becerilerde (okuma, yazma, matematik) belirgin sınırlılıklar söz konusudur.
- Çoğu şeyi(harfleri, sayıları vb.) ters algılar.
Belirtiler için Özgül Öğrenme Güçlüğü Tarama Ölçeğini inceleyebilirsiniz.
Özgül Öğrenme Güçlüğü ikincil belirtiler ile de kendini gösterebilir:
- Dinleyememe ve kendini sözel olarak akıcı bir biçimde ifade edememe,
- Mantık yürütmede zorluk,
- Kendini organize etme ve planlamada zorluk,
- Hiperaktivite ya da hipoaktivite,
- Dikkat ve konsantrasyon sorunları,
- El-göz koordinasyonu ve motor koordinasyonda zayıflık,
- Görsel ve işitsel algı sorunları,
- İpuçlarını değerlendirmede yavaşlık,
- Mekanda yönelim, yön bilgisi, saat bilgisi (saati okumakta ve çizmekte zorlanma), mesafe ve ölçüm bilgisi alanlarında zorluk
- Zaman kavramlarını öğrenmede ve kullanmada zorluklar,
- Zamanı kaliteli kullanamama,
- Sağ-sol ayırt edememe,
- Sakarlıklar,
- Söyleneni çabuk unutma,
- Ritmik hareket etmede güçlük,
- Okurken kelimeleri yanlış heceleme, kelime atlama, satır atlama ya da tekrarlama,
- Ritmik saymalarda (çarpım tablosu gibi) ve sıralı becerilerde zorluklar,
- Yazarken harf atlama, kelimeyi eksik yazma ya da kelimeye fazladan harfler ekleme,
- Genellikle hızlı ve bozuk ya da çok yavaş yazma,
- Okurken ya da yazarken harfleri karıştırma (b yerine d, s yerine z gibi),
- Çalışma alışkanlığının kalitesizliği,
- Yaşadığı bir olayı veya bir hikayeyi anlatırken sırasını karıştırma,
- Matematik ve sayı sembollerini öğrenmede güçlük,
- Engellenmeye karşı tolerans düşüklüğü,
- Değişikliğe uyum sağlamada güçlük
gibi belirtilerin tümü görülmeyebilir, ancak bu çocukların zekalarının altında akademik performans göstermeleri ortak özellikleridir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü; okuma güçlüğü (disleksi), yazma güçlüğü (disgrafi) ve matematik güçlüğü (diskalkuli) olarak alt tiplere ayrılır. Bu alt tipler, tek başına görülebileceği gibi birkaçı beraber de görülebilir. Özgül Öğrenme Güçlüğü anlamında yalnızca “disleksi” sözcüğü de sıklıkla kullanılmaktadır.
Özgül Öğrenme Güçlüğü zeka geriliği değildir!
Özgül Öğrenme Güçlüğü, bir zeka geriliği değildir. Mevcut eğitim öğretim sistemiyle ve akademik başarı ile ilintili bir tanıdır. Bu nedenle, bu yönde belirti gösteren çocuklar ilköğretim döneminde tanı alır (okul öncesi dönemde haberci belirtiler kendini gösterebilir) ve kliniklere sıklıkla akademik başarısızlık ya da okula uyum sorunları olarak başvururlar.
Genellikle birkaç alt tip birlikte görülür ve bu alt tiplere Dikkat Eksikliği ve/veya Hiperaktivite Bozukluğu da eşlik edebilir. Ayrıca, duygusal (düşük benlik algısı, akran ilişkilerinde sorunlar, düşük özgüven, anksiyete ve depresyon vb.) ve davranışsal sorunlar da görülebilir. Çünkü bu çocukların zekasında bir problem yoktur ve çevresinde olup bitenlerin, bir şeyleri başaramadıklarının farkındadırlar. Bazı çocuklar içinde bulundukları başarısızlık duygusundan dolayı kendilerini ifade ederken daha hırçın ya da saldırgan davranışlar sergileyebilirler ya da içe kapanabilir, depresif bir duygu durumu yaşayabilirler. Bazen de akademik başarısızlıklarını örtmek için farklı davranışlar göstererek şamatacı, dersi kaynatmaya çalışan, dikkat çeken çocuklar olabilirler. Bu süreç içerisinde psikolojik danışmanlık hizmeti alınması gereklidir.
Erken tanı ve tedavi her sorunda olduğu gibi Özgül Öğrenme Güçlüklerinde de önem taşır. Tıbbi anlamda tedavi edilebilen bir problem değildir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda elde edilen bulgular, Özgül Öğrenme Güçlüğü yönünde destekleyici ise; eğitsel terapiyi içeren, tedavi ve müdahale programı uygulanır. Öğrenme Güçlüğü tanısı alan bireylerin birbirinden farklı özellikler taşıdığı göz önüne alındığında, bu çocukların her biri için ayrı olarak güçlü ve zayıf yönleri değerlendirildikten sonra Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) düzenlenir. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı; bireyin algısal, motor, dil, bilişsel, sosyal ve duygusal alanlarına odaklanıldığı, normal müfredatın içine bu etkinliklerin yayıldığı, gerekirse akran öğretmenliği, eşli okuma gibi yardımcı öğrenme öğelerinin kullanıldığı farklı birtakım program ve yöntemleri içerir. Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı almış çocuklar için, örneklendiği gibi, özel yapılandırılmış eğitimler ve teknikler uygulanmalıdır. Uygulanan tedavinin süresi, çocuğun öğrenme hızına ve şekline göre değişkenlik gösterir. Özgül Öğrenme Güçlüğü; hayat boyu süren, tedavisi bireysel farklılıklar içeren bir tanıdır. Özgül Öğrenme Güçlüğü olan bireylerin öğretmen, hekim ve aile tarafından erken fark edilmesi, tanı alması, uygun eğitim programının oluşturulması, ek başka psikiyatrik tanıların gözden kaçırılmaması ve tedavisinin sağlanması uzun dönemde bireylerin hayat kalitesini iyi yönde etkiler; böylece bireye ve topluma önemli ölçüde katkı sağlanmış olur.
Özgül Öğrenme Güçlüğü belirtileri gösteren her çocuk aynı özellikleri taşımaz; bu özelliklerinin belirlenmesi ve tanı alması için ayrıntılı bir psikoeğitsel değerlendirmeye ihtiyaç vardır. Bu değerlendirme ve tanı için, özellikle WÇZÖ-IV (Weschler Çocuklar için Zeka Ölçeği-IV) uygulanması gereken bir ölçektir. Kurumumuzda değerlendirmeyi yapan, bu ölçeği uygulama yetkisine sahip uzman psikologlarımız bulunmaktadır.