Gelişim geriliği, çocuğun gelişim basamaklarına göre beklenen gelişimini zamanında tamamlayamaması ya da geç tamamlamasıdır. Çocuklarda gelişim geriliğinden söz edildiğinde, akla sadece fiziksel gelişim geriliği gelmemelidir. Aynı zamanda zihinsel, dil, motor, sosyal ve duygusal alanlarda da gelişim gerilikleri sıklıkla karşılaşılan durumlardır.
Prematüre bebekler gelişimsel yönden risk altındadırlar. “Zayıf doğduğu için biraz geç yürüyebilir” gibi kanaatlere varılmadan önce mutlaka gelişimde bir gerilik olup olmadığı değerlendirilmelidir. Prematüre doğmuş çocukların, zamanında doğmuş olanlardan farklılıkları ilk altı yılda gözlenebilmektedir. Gelişimsel yönden risk altında oldukları bilinen bu bebekler, erken ve sık izlemeye alınmalıdır. Değerlendirmede standart tarama testleri tercih edilmeli; gelişimsel yaş, kronolojik yaşın normallerine göre karşılaştırılmalıdır. Ayda bir yapılan kontrollerde kilo alma, retinopati, işitme gibi fiziksel gelişiminin yanı sıra mutlaka mental-motor gelişim basamakları da değerlendirilmelidir.
Gelişim geriliğinin nedenleri nelerdir?
Gelişim geriliklerinin nedenleri arasında doğumla (öncesi, sonrası, esnası) ilgili biyolojik faktörler etkili olabileceği gibi çevre faktörleri de etkili olabilmektedir. Hatta gelişim geriliklerinde çevresel faktörler önemli rol oynamaktadır. Bunların arasında en önemlileri; duyuların yetersiz uyarılması, aşırı koruyucu ya da baskıcı anne-baba tutumları, bebeğin çıkardığı seslere ilgi göstermeme, oturma-yürüme gibi motor becerilerinin teşvik edilmemesi, çocuğun istek ve ilgi ihtiyacının karşılanmaması, çocuğun isteklerinin daha dile getirmeden karşılanması, yaşıtları ile birlikte zaman geçirmemesi, sadece temel bakımının yapılarak oyun ihtiyacının karşılanmaması gibi faktörler sıralanabilir.
Ebeveynlere burada büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuğun çevresel faktörleri zenginleştirilmelidir. Çocuğa keşfetmesi ve deneyim edinmesi teşvik edilmelidir. Gelişim döneminde çocuk bazı uyaranlarla ya da deneyimlerle karşılaşmazsa “kritik dönem” olarak adlandırılan bu dönemde, çocuk kazanması gereken beceriyi zamanında kazanamadığı için bu işlevi daha sonra tamamlayamaz. Çocuk için gelişim dönemlerindeki bilişsel ve sosyal uyaranlar, kritik dönemde olan çocuğun öğrenme deneyimi kazanmasını sağlar. Normal gelişen çocuklarda gelişim hep bir sıra izler ve çocuk üst üste koyarak ilerler. Fakat gelişim geriliği olan çocuklarda gelişim bireysel farklılıklar gösterse de hep bir gecikme ile tamamlanır ya da gelişimi durur. Bu durumda çocuğun zihinsel, dil, motor, sosyal ve duygusal gelişiminde aksaklıklar ortaya çıkar. Ebeveynlerin çocuklarını çok yakından takip edip gelişim dönemlerini bilmesi bu açıdan önemlidir.
Erken dönemde teşhis edilen bir gelişim geriliği söz konusuysa, erken müdahale yöntemleri sayesinde çocuğun yaşıtları ile arasındaki farkın açılmaması ve daha çabuk kapanması sağlanır. Toplumumuzda özellikle erkek çocuklarının geç yürümesi ve geç konuşması kültürel olarak normal karşılansa da, bu durum bazen bir gelişim geriliğinin habercisi olabilir. Kritik dönem kaçırıldığında ya da geç kalındığında bazen geriye dönüşleri olmamaktadır.
Her çocuk belli aralıklarla bir uzman tarafından takip edilmelidir. Bu, hem normal gelişimin takibi açısından hem de gecikme olduğunda müdahale programı açısından çok önemlidir. Bunun için ideal takip sıklığı 0-3 yaş için 6 aylık periyodlar, 3-6 yaş için ise yıllık periyodlarla takip etmektir. Aileden alınacak bilgiler ile çocuğa uygulanacak gelişim testleri, olası bir gelişim geriliğini tespit ederek uygun tedavi programının düzenlenmesini sağlayacaktır. Uzman, çocukta ailenin fark edemeyeceği gelişim geriliği sinyallerini erken görür ve bu sinyallerin gelişim geriliğine dönmesine engel olur. Böylece ebeveynlerin de dahil olduğu eğitim programı ile çocuk, yetersiz kaldığı alanlarda desteklenerek, yaşıtlarının beceri ve gelişim seviyesini yakalayacaktır. Ebeveynlerin işbirliği ve desteği, çocuğun hızlı ilerlemesinde oldukça etkili rol oynamaktadır. Bunun için ebeveynlerin de sisteme dahil olup sorumluluk alması çok önemlidir.
Gelişim geriliği, yoğun bir eğitim programı ve anne-baba rehberliği ile aşılamayacak bir sorun değildir. Burada en önemli konu erken teşhistir. Gelişimdeki olası bir aksama ne kadar erken fark edilirse, o kadar çok yapacak şey vardır ve gelişim geriliğinin izi kalmadan çocuk, yaşıtlarının beceri ve gelişim seviyesini yakalayabilir.